Üçüncü İntifada Başlarken Mescid-i Aksa İmtihanını Kaybedecek Miyiz?

[SeyfuL İsLam]

Siyonistlerin Mescid-i Aksa’ya yönelik saldırılarında yeni bir aşamaya gelindi; siyonit rejim tarafından organize edilen terörist yahudiler geçtiğimiz Cuma günü toplu halde Mescid-i Aksa’nın tüm hürmetini pervasızca çiğneyerek bir saldırı gerçekleştirdiler.

Daha öncekilerinden çok daha kalabalık, çok daha hırçın ve çok daha pervasız gerçekleştirilen bu saldırı sırasında göğüslerini Mescid-i Aksa’ya siper edinen Kudüslü bir çok Müslüman kardeşimiz de yaralanarak hastanelere kaldırıldı.

Siyonistler bu saldırısıyla kendi şeytanca emellerini gerçekleştirebilmek için her türlü kutsalı çiğneyebileceklerini Harem-i Şerif içinde de gözlerini kırpmadan Filistinli kanı dökebileceklerini gösterdiler…

Siyonist rejim başbakanlarından Ariel Sharon’un 8 yıl öncesinde küstah bir şekilde Harem-i Şerif’e girmeye kalktığında Filistinliler buna karşı yiğitçe direnmiş, çıkan çatışmalarda birçok Filistinli kardeşimiz siyonistlerin kurşunlarına hedef olarak şehid düşmüştü…

Duvar dibinde babasının kucağında şehid olan Muhammed Durra ile birlikte “Aksa İntifadası” başlamış, ancak şehadet sevdalısı Filistinli kardeşlerimizin yiğitçe direnişleri sonucunda Gazze’nin özgürlüğü ve siyonistlerin ağır yenilgileri ardı sıra gelmişti…

Sekiz yıl sonrasında Mescidu’l Aksa’ya yeni bir küstah saldırı daha gerçekleştirildi…

Yine kan döküldü Mescid-i Aksa’nın avlusunda…

Bu süreç Allah'ın izniyle Kudüs'ün özgürleşmesini beraberinde getirecektir...

“Allauhekber!” feryadlarına kurşun ve bomba sesleri karışıyor, "Mirac ve İsra durağı olan kutsal mekanlar" yeni bir İntifada’nın beşiği oluyordu…

Siyonistlerin bu azgın saldırıları mukaddes mekanların emniyet ve kudsiyetini ayaklar altına alıp Filistinli kardeşlerimizin kanlarını bir kez daha dökerken, Kudüs muhafızı Şeyh Raid Salah, Hamas, Hizbullah, Filistin İslami Cihad, İhvan-ı Müslimin gibi hareketlerden dünya Müslümanlarına yönelik yeni bir çağrı ve uyarı da yükseliyordu:

Hamas hareketi sözcüsü İsmail Rıdvan "Bizler, canlarımızı ve sahip olduğumuz her şeyi Kudüs ve Filistin için feda edeceğiz. Devam eden saldırılar karşısında ellerimiz kollarımız bağlı kalmayacağız" derken İslam Ümmetinin Kudüs’ü savunmaktan aciz kaldığını da vurguluyordu.

Hizbullah Mescid-i Aksa’nın savunulmasını için dünya Müslümanlarını harekete geçmeye çağırırken “Mescid-i Aksa’da meydana gelenler karşısında sessiz kalmak asla kabul edilemez” diyerek Müslümanların tarihi bir sorumlulukla karşı karşı olduğunu belirtiyordu.

Dünya Müslümanlarının tepkisizliğinden cesaret alan Siyonistlerin Mescid-i Aksa’da Filistinlilerin kanlarını dökmeye cesaret ettiğini belirten Filistin Başbakanı İsmail Heniyye “Biz, Siyonistlerin düşmanca saldırılarının durdurulması için Arap-Müslüman hükümet ve halkları, sorumluluklarını üstlenmeye ve görevlerini yerine getirmeye çağırıyoruz” diyerek İslam ümmetinin bu Siyonist saldırganlığa karşı acilen harekete geçmesini istedi.

Kudüs ve Mescid-i Aksa’yı savunmak denilince akla gelen ilk isim kuşkusuz ki Şeyh Raid Salah’tır. Uluslar arası Mescid-i Aksa sempozyumu dolayısıyla elkemize gelip “Ey dünya Müslümanları! Kudüs ve Mescid-i Aksa’nın yardımına koşun! Kudüs ve Mescid-i Aksa için seferber olun!” diye feryad etmesinin üzerinden birkaç ay geçmişti ki, aynı ümmet için şunları söyleme durumunda kaldı:

“Müslüman ve Araplar, Mescid-i Aksa’yı Siyonistlerle başbaşa bıraktı. Bugün biz, Arap Birliği’ni, İslam Konferansı Örgütü’nü, Müslüman ve Arap halklarını hızlı ve acil bir şekilde hareketegeçmeye, Mescid-i Aksa’ya karşı sorumluluklarını üstlenmeye çağırıyorum”

La havle vela kuvvete illa billahil aliyyul azim…

Bizler İsra Haber olarak Kudüs ve Mescid-i Aksa’daki gelişmeleri sıcağı sıcağına video ve fotoğraflarıyla birlikte aktarmaya devam ediyoruz. Gerekli enformasyon çalışmasını gücümüz yettiğince sürdüreceğiz.

"Dünya Kudüs Günü" dolayısıyla dile getirdiğimiz hususların bütünüyle arkasında durarak sorumluluklarımızı fiilen kuşanmak için de harekete geçeceğiz…

Türkiye’deki bütün İslami cemaatler, kurum ve kuruluşlar tarihi bir imtihanla karşı karşıya..

Tarih bizleri kayda geçiyor; uğruna canlarımızı ve kanlarımızı seve seve feda edeceğimizi duyurduğumuz "Kudüs ve Mescid-i Aksa" böylesi bir saldırı ile karşı karşıya kalmışken İslam ümmeti’nden yiğitleri, Allah’a verdiği sözde sadakat gösterip adaklarını yerine getirecek erlerini bekliyor….

Kadınıyla, erkeğiyle, genciyle yaşlısıyla Kudüs ve Mescid-i Aksa’yı savunmak için bir seferberlik başlatma durumundayız…

Şu noktanın altını özellikle çizmek ve vurgulamak gerekir ki; Kudüs ve Mescid-i Aksa’yı savunmak için seferber olmayan hiç kimsenin bu ümmete diyeceği bir söz yoktur…

Kudüs ve Mescid-i Aksa bir “sınav kağıdı” olarak önümüzde, bir “furkan” olarak karşımızda…

Bu dönüm noktasında bu sınavı ya kazanacağız, ya da kaybedeceğiz…

Ya Haybercesine ayağa kalkacak, ya da zelilcesine tarihe geçeceğiz…

Rabbimiz Kur’an-ı Kerim’de müminleri şöyle tanımlıyor:

“Onlar bir haksızlık ve saldırıya uğradıkları zaman hep birlikte yardımlaşır ve intikam alırlar” (Şura 39)

Bir diğer ayet-i Kerime’de ise görevimiz bize şöyle hatırlatılır:

“Kim size saldırırsa siz de ona misliyle mukabele edin” (Bakara 194)

Tüm dünyadaki siyonistlere kısaca sözümüz şudur:

Azgın bir şekilde mukaddesatımızı ve hürmetimizi çiğnediniz; dünyanın hiçbir yerinde ve hiç bir surette güvende olamayacaksınız; Kudüs’ümüz ve Mescid-i Aksa’mızın hürmetinin bu denli pervasızca çiğnenmesinden dünyadaki bütün siyonistler ve dostları sorumludur ve bunun hesabını pek yakında vereceklerdir. Şeytanca ellerinizi Mescid-i Aksa’mıza uzattınız, bizim ellerimiz de bulunduğunuz her yerde size uzanacaktır..!

“Zulmedenler yakında nasıl bir inkılaba uğrayıp sarsılacaklarını göreceklerdir”


Nureddin ŞİRİN

[Yunus Gökce]

Allah c.c Razı olsun güzel bir yazı...